Oksijen Konsantratörü, İsveçli kimyager Carl Wilhelm Scheele tarafından 1772 yılında keşfedilmiştir. İlk oksijen kullanımı ise 1885 yılında New York’ta pnömoni tedavisinde Dr. George Holtzapple tarafından yapılmıştır. Temiz oksijen için 1917 yılında oksijen maskesi aparatı tasarlandı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlere oksijen vererek tedavilerinde yardımcı olması sağlandı. Bu, aynı zamanda oksijen maskesi aparatını geliştiren John Scott Haldane’in fikriydi. İsveçli Haldane, insan vücudu ve gazların doğası hakkında birçok önemli keşfe yol açmış önemli bir bilim insanı ve doktordur.

Oksijen Konsantratörü Ne İşe Yarar?

Oksijen Konsantratörü ne işe yarar peki? Günümüzde medikal malzemeler arasında en önemlilerden birisi olan konsantratör, zaman zaman oksijen jeneratörü olarak da anılmıştır. Oksijen ihtiyacı olanlara oksijen vermek için kullanılan tıbbi yani medikal cihazlardan biridir. Oksijen jeneratörü yani konsantratör, Havadaki oksijeni ayrıştırır ve %90 – %95’e kadar saflaştırarak hastaya vermeye yarar. Genellikle oksijen, saf su haznesinden geçer. Havada bulunan oksijen, bir tüp içerisinde saklanır ve hastanını bunu soluması sağlanır. Oksijen Konsantratörleri, standart olarak doktor tavsiyesi üzerine reçete edilerek alınır. Prize takarak ya da bataryası aracılığıyla şarj edilebilir.

Oksijen Konsantratörü Nasıl Çalışır?

Oksijen jeneratöründen kişinin oksijen alması genellikle bir maske aracılığıyla yapılır. Maske bir hortum ile ana depoya bağlanır. Kişi, ağız ve yüzünü kaplayan maskeyi yerleştirir ve oksijen soluyabilir. Bu tüpler genellikle basınçlı oksijen barındırırlar ancak çeşitli şekilde de kullanılması mümkündür. Medikal oksijen tüpünün nasıl veya ne şekilde kullanılacağını, tüpün boyutunu ve bilmeniz gereken tüm detayları doktorunuz size en iyi şekilde tarif edecektir.

Oksijen Tedavisi Hangi Tedavilerde Kullanılır?

Oksijen tedavisi, KOAH hastaları ve kronik solunum yetmezliği olan hastalara uygulanmakta olan bir tedavi şeklidir. Her hastanın ve hastalığın durumuna göre oksijen seviyesi ve hangi basınçta olacağı ölçülür ve ona göre bir oksijen verilir. Hastaların rahat nefes almasına yardımcı olur ve hastalık süreçlerini hafif geçirmelerini sağlar. Hastalara yeterli oksijen verilerek organların tahribatı engellenmeye çalışılmaktadır.

Oksijen Konsantratörü Kullanırken Dikkat Edilecek Hususlar

• Oksijen Konsantratörünü ve kablosunu sıcak yüzeylerden uzak tutun. Kablosu veya fişi zarar görmüş, zedelenmiş oksijen konsantratörünü kullanmayın. Bakım ve onarım için yetkili servis personelimizle bağlantıya geçin.
• Oksijen Konsantratörünün hava giriş aralığı havadar bir alana yerleştirilmelidir.
• Oksijen Konsantratörü, kir ve dumandan arındırılmış bir alana yerleştirilmelidir.
• Oksijen Konsantratörünün, düşmesi, zarar görmesi, suyla teması halinde bakım ve onarım için yetkili servis personelimizle bağlantıya geçin.
• Cihazın açık olan bölgelerine, herhangi bir şey düşürmeyin yada yerleştirmeyin.
• Cihazın hava deliğini kapatmayın, veya cihazı yumuşak yüzeylere ( yatak veya yastık üzerine, cihazın alt hava kapağının kapanabileceği yerlere ) yerleştirmeyin.
• Cihazın parçalarını battaniye, havlu, yorgan gibi nesnelere sarmayın.
• Oksijen Konsantratörü cihazınızı evinizde herhangi bir yere koyabilirsiniz. Fakat, çalışırken duvar, yatak, kanepe vb. yerlere en az 25 cm uzaklıkta konumlandırılmalıdır.
• Ürünün güvenilir çalışmasını garantilemek için sadece orijinal parçalarının ve filtrelerinin kullanılması önerilir.
• Oksijen Konsantratörleri 24 saat çalışabilir şekilde üretilse de, 2 saat sürekli kullanım sonrasında ortalama yarım saat kadar dinlendirmeniz cihazın ömrünü uzatır ve aşırı ısınmalara karşı tedbir sağlar.

Oksijen Konsantratörü Bakımının Önemi

Oksijen üretimi için, öncelikle cihazın kompresörü (motoru) dış ortamdaki havayı çeker ve moleküler elek (molecular sieve) maddesi bulunan haznelerin içine gönderir. Oksijenin diğer gazlardan ayrışması haznelerin içinde gerçekleşir ve hastaya gönderilmek üzere başka bir bölümde depolanır. Bu işleme “oksijenin saflaştırılması” denir. Saflaştırma işlemi, kompresörün hazne içinde yüksek basınç oluşturması sayesinde olur. Kompresör bu basıncı oluşturmak için atmosferdeki havayı güçlü bir şekilde emer. Bu sırada, ortamdaki toz gibi birçok partikül de motorun içine gider ve cihazın ömrünün kısalmasına sebep olur. Ayrıca bu partiküller, moleküler elekle dolu olan haznelerin içine kaçarsa, cihazın oksijen üretimi de azalmaya başlayacaktır. En kötüsüyse cihazda biriken zararlı maddeler kısa bir süre içinde hastaya gitmeye başlayacak ve direkt olarak vücut içine alınacaktır. Bu nedenle enfeksiyon riski büyük oranda artacaktır. Bu riskleri azaltmanın en etkili yolu havayı süzen filtrelerin kullanımıdır.